KALAN (Tuğba Karaduman)

Kalan

sağ gözün sol göze mesâfesinde
ölçüsünde bir zâviye
yaprağın toprağa, doğumun ölüme…

bir boşluk olamaz mesâfe
hacmi iken durup düşünmenin…

meğer çoğaltırmış şu dipsiz gök kendini
uçurtmalar takıp sözlerimize
kulağa değen yakın uzaklıklardan
mırıltısı hüzzam bir mersiye…

mesâfeler… yakmak köprüsünü
sonu kendine çıkan
zor yoncalı bir yokuşun
ve ne varsa kalan artık ondan geriye…

Tuğba Karaduman