YILLANMIŞ ZEHİR (Emir Alisipahi)

ağırlaştıkça;
ağırlaşıyor.

mağrur timsahların sükûnetiyle,
varlığı kavrayan adımların ardında,
hep aynı izi bırakıyor nallar;
Yanılgı.
gece gaddar.
örtünüyor vücutlar,
kılıç korkusundan.
karanlık yırtınca acıyı,
Us-landırıyor,
kan revan.
-darkness, darkness-

ağırlaştıkça;
ağırlaşıyor.

şahlanan laflar kofa eriyor,
göreceli rezaletin ardında.
kıymet ancak ölümde taçlanıyor,
küçük dağların koy(u)nunda.

hybris de kendi ekmeğinde,
gebedir on asırlık ömürlere.

mutlağıdır o ferlerin,
kırılgan yanılsamaların.
damlar körpe retoriğinden,
fesadın karanlık huyları.
-ahmak,
suretiyle dövüşürken-
umudu tökezleniyor sabahların.
ve dizlerde düğümlenerek,
çağlanıyor topal hüzün.
-si bemol minör-

ağırlaştıkça;
ağırlaşıyor.

-herşey-
özünde,
gizleniyor.
pek göz açtırmıyorlar geceye.
çünkü giz,
gecede soluklanıyor.

güneşi batmaz alçakların,
soysuz iğdişidir bu.
kemikleşerek sinen yalanın,
kemiksizlere karşı zûlmüdür.
bal çalınmaz dillerin kederi,
başkaldırıyla dölleyecek imgeyi.
artık,
derisi sıyrılmaz bu balığın.

arsız kalpazanların vebali,
hükümsüz olana yüklenecek.
acınarak; acıyacak.
ve fakat,
acıyarak
da,
acıyacak.
acı:
özünde.
kristalize.
ve acının,
acıda bitiştiği o gün,
elâya çalarsa eğer gözlerin,
-yarım kalan yarınlardan-
azad edecek bizi sevgi!
-kirlenmiş çığlık-

Emir ALİSİPAHİ


Ayrıca bkz: Sıfatsız Tamlama