KAPALI ÇARŞI (Mert Can Aksoy)

Mert Can Aksoy‘un kendi sesinden…
(Kayıt Tarihi: Ekim 2023)

---

and the doors are locked on us.
‘Cause money buys the access
and we can’t pay the cost.

I

saldırır yarasalarına gölgesiz bir çarşının
uzun zürafa boyunlarını bir yokuşta deneyen
ve bir yarıkta erkekçe kendini deneyen
ve düzlüklerin sırtlanıyla aşağı çekilirken
radar ağızlarında dünyanın birden gövdeleşiyor
ve onun evinde
ve kuru kan sarkıtlarıyla
ve bahçesini dişliyor
bronz diş etlerinden tanıyorlar onu

-Buraya girmek için
yılan soyundan olmak gerekiyor.

-Cumartesi kalabalık daha azdır
Çün Yahudiler gelmemektedir.

---

II

ağız daimi bir yaradır
söz kanla sıçrar bir diğerine

-Boşa kürek, sana diyorum
açalım küçük bir ofis
sonrası al-sat

-Nasıl giriliyor bu işlere?

-Uzun iş, var mı senin paran?

gülüyor
/kumsal bir baş dönmesi
ada çevrimi kalın aralıklarla yosunlanıyor
kusarak tazeliyor kendini/
ki gülmek diş göstermektir

---

III

kalabalıkta insan yüzleri birer çıkıntı
sırtımda tabutum ne yana dönsem çarpıyorum

---

IV

bir yanım ki en eski kemiği
öbür yanımda oval bir harf öper gibi yanaşıyor ağzıma

zürafanın eğilerek geçtiği altgeçitten bir padişah da eğilerek
hem de abdest alır gibi eğilerek geçer öte yanımdan

bir sağa bir sola elimde kara ip salıyorum boşluğa
değse diyorum ancak bu ip değer allah’a

atın üstünde nalbanta ‘atımın ayağına gök
kâfirin dili kâfirin dölü kâfirin göğsüne ok’

ey öyle gömülmüş ki atının bağrına
çekmiş göğsüne kanatlarını martı cuup

başın dolaksız ayağın çorapsız böyle kış günü nereye
sonra yarışır gibi gitmenin kendisiyle

burada evlerin kapısı doğuya bakıyor
durmadan boşalıyor ölümün darağzına alkol şişeleri

ev bir sınır mıdır dışarıyla daha dışarı arasında
bir sofra bir mevzi bir dağ geçtim eşikteyim daha

---

V

çocuklar yunakta meleklerle yığılıyor suya
anlaşılan ayırmaz dünyayı iki yerinden
yokuşu atmaca hırsıyla parçalayan bir benzerine
tek ve beyaz şişkin yüzüyle bakar

---

o minyatür bakışınla sen denizi. sonsuz ipini gökle bağlayan ve senin gibi tüm
soruları belli bir bakıştan hep doğru cevaplayan uykusu kızlarla koşulan kabaran
camlarıyla tüm nimetlerini parçalayan, denizi. düşündüm de nasıl kucaklarsın

Mert Can AKSOY

---